logotype
  • Ana Sayfa
  • Dr. Turhan Güldaş Kimdir?
  • Kişisel Gelişim
  • TV Media
  • Basında
  • Blog
  • İletişim
YouTube
logotype
  • Ana Sayfa
  • Dr. Turhan Güldaş Kimdir?
  • Kişisel Gelişim
  • TV Media
  • Basında
  • Blog
  • İletişim
YouTube
  • Ana Sayfa
  • Dr. Turhan Güldaş Kimdir?
  • Kişisel Gelişim
  • TV Media
  • Basında
  • Blog
  • İletişim
logotype
  • Ana Sayfa
  • Dr. Turhan Güldaş Kimdir?
  • Kişisel Gelişim
  • TV Media
  • Basında
  • Blog
  • İletişim
Genel

Kategori: Genel

turhan-guldas-basarisiz-olma
Genel
Mayıs 26, 2025by turhanguldas

Başarısız Olma Korkusu

Başarısız olma korkusu, başarıyı engelleyen bir korku­dur. Çoğu insan başarısız olmaktan korktuğu için adım bile atamaz. Adım atıp ilerleyemeyince hatta denemeyince bile nasıl başarılı olabilirsiniz? Neler yapabileceğinizi bilmiyor­sunuz bile…

‘Bana fark etmez’ modunda olduğumuz zaman, en başın­dan başarısızlığı düşünmeyiz. “Ben başarısız olmayı aklıma bile getirmiyorum, hiç düşünmüyorum. Kendimden emi­nim, kaygım yok. Aklımın ucundan bile böyle bir düşünce kırıntısı dahi geçmiyor. Diyelim ki başaramadım. Hayatım­da bir şey değişmez, bana fark etmez” dediğimiz zaman işin yüzde ellisini çözmüş oluruz. Bariyer olarak tanımladığımız korkular olmayınca sırtımızdan çok büyük bir yük kalkar. Başarılı olmak için önce adım atılması gerekir. Hedefledi­ğiniz başarılara güvenli adımlar atabilmek için ‘bana fark etmez’ modunda olmalısınız.

İnsanlar, korkularından kurtuldukları zaman yol alırlar. Hiçbir işe korkarak başlamayın. Bu durumu maça 1-0 ye­nik başlamaya benzetebiliriz. Çünkü beynimiz düşündükle­rimizi hayatımıza çeker ve düşündüklerimiz gerçekleştirir. Bırakın korkuyu düşünmeyi, korkuyu hissettiğimiz zaman bile beynimiz, biz sanki onu istiyormuşuz gibi düşünür ve o korkuları hayatımıza çeker. Örneğin hastalıktan korkmak… Devamlı olarak hastalanacağınızdan korkarsanız, hasta in­sanları görüp bir gün siz de aynı hastalıklara sahip olabile­ceğinizi kafanızda kurarsanız, beyniniz bu düşüncelerinizi gerçekleştirir ve gerçekten de hasta olursunuz. Korkuları­nızın gerçekleşmesini istemiyorsanız korkularınızı bırakıp rahatlamalısınız. Rahatladıkça, relaks düşüncelere sahip oldukça başarıya ulaşırsınız. Özgüveninizi yükseltirsiniz. ‘Bana fark etmez’ modunda olduğunuzda vurdumduymaz olmazsınız. Sadece rahat ve sakin olursunuz. Mantıklı ve so­ğukkanlı düşünerek korkularınızı yenebilirsiniz.

Yaratıcı İmgeleme ve Mantralar

‘Bana fark etmez’ moduna girmek ve başarılı olmak için çeşitli teknikler kullanabilirsiniz. Yaratıcı imgelemeyi arzu ettiğiniz konularda ba­şarıya ulaşmak için kullanabilirsiniz.

Yaratıcı imgelemede nasıl bir başarı istiyorsanız onu hayal edebilirsiniz. Rahat ve gevşemiş bir hâldeyken hayal gücünüzü kullanarak gerçekleşmesini istediğiniz sonuçları imgeleyebilirsiniz. Hangi karaktere bürünecekseniz, han­gi yola girecekseniz, hatta kiminle birlikte başarı yolunda ilerlemek istiyorsanız istediğiniz gibi canlandırabilirsiniz. Örneğin, iki gün sonra bir iş sunumunuz var ve bu sunum mesleki hayatınızda sizin önünüzü açabilir ve kariyerinizde ilerleyeceğiniz terfiyi almanızı sağlayabilir. Sadece sunu­mun içeriğini hazırlamak yeterli olmaz. Kendinizi de zih­nen hazırlamanız gerekir.

Sunumu yaparken nasıl görünmek istediğinize karar verin. Sakin, kendinden emin, rahatlıkla konuşarak, soru­lara hiç tereddütsüz emin bir şekilde cevap verebilmek mi istiyorsunuz? Meditasyon yaparken, zihninizi sakinleştir­diğinizde kendinizi aynen bu şekilde hayal edin. Tane tane anlatırken, özgüvenli bir şeklide dinleyenlerin gözlerinin içine bakarak konuştuğunuzu canlandırın. Bu çalışmayı ne kadar çok yaparsanız o kadar çok imgeleme gücünüz arta­caktır. Beyniniz imgelediğiniz şeyleri gerçekleştirecektir.

Yaratıcı imgeleme, istediğiniz sonuçları zihninizde can­landırarak, başarıyı önceden deneyimlemenize yardımcı olur. Kısacası başarıyı enerjisel olarak hissetmenizi sağlar. Böylelikle ‘bana fark etmez’ modundaki kadar relaks ve din­gin olarak, başarıya doğru emin adımlar atabilirsiniz.

Mantraların yardımıyla da ‘bana fark etmez’ moduna ulaşabilirsiniz. Meditasyon sırasında ‘bana fark etmez’ mo­dunda bir karakteri zihninizde canlandırabilirsiniz. Mant­ralarla destekleyerek, beyninizi programlayabilirsiniz.

Read More
turhan-guldas-kisisel-gelisim-blog-once-kendin
Genel
Mayıs 19, 2025by turhanguldas

Önce Kendinizi, Sonra Çocuğunuzu Yetiştirin

Çocuk sahibi olmak ve yetiştirmek için öncelikle kendinizi yetiştirmeniz gerekir. Ancak bilginiz çerçevesinde çocuğunuzu yetiştirebilirsiniz. Eğer biz kendimizi yetiştirememişsek nasıl kaliteli bir çocuk yetiştirebiliriz? Bunu kendinize sormalısınız. Kişisel gelişimini tamamlamış bir çocuk yetiştirebilmeniz için ilk olarak kendinize özen göstereceksiniz. Okuyacaksınız, öğreneceksiniz ve kendinizi geliştireceksiniz. Çocuğa altyapıyı hazırlayacaksınız. Çocuk yetiştirmedeki tüm faktörleri ayrıntılarıyla öğrenmelisiniz. Bu ilk adımdan sonra kaliteli bir çocuk yetiştirebilirsiniz. Ancak bundan sonra çocuklarda kişisel gelişimi ve aşamalarını konuşabiliriz.

Unutmayalım ki çocuklar her zaman ebeveynlerini bir rol model olarak seçerler. Onların kopyalayacakları kişiler ve karakterler ilk olarak ebeveynleridir. Bu nedenle bir insanın başkasını yetiştirebilmesi için öncelikle kendisini yetiştirmesi gerekir. Okumalı, araştırmalı, negatif özelliklerinizi törpülemelisiniz. Egonuzu dizginlemeli, paylaşmayı öğrenmelisiniz. Çocuk yetiştirecekseniz önce kendinizi geliştirmeli, iletişimi benimsemeli, bunun için gerekli şartları araştırıp gereğini yapmalısınız. Gerektiğinde, kişisel gelişimle ilgili yayınları takip edip, uzmanlarından destek alınmalıdır.

GELİŞİM, ADIM ADIM GİDİLEN BİR YOLDUR

Kendimize karşı dürüst olacağız. Yaşadığımız ortamda en öne çıkan özelliğimizin dürüstlük olması gerektiğini öğreneceğiz. Böyle hareket ettiğimiz takdirde çocuklarımızda da dürüstlüğü gözlemleyebiliriz. Eğer biz okumayı, gelişmeyi seviyorsak; eğer biz her gün bir önceki günden daha ileri gitmek için çaba gösteriyorsak, çocuğumuzu da bu şekilde yetiştirirsek, o zaman kişisel gelişimi ideal bir noktaya gelebilecek.

En önemli şey gelişimin adım adım gidilen bir yol olduğunu unutmamaktır. Çocuklarımıza da bunu öğretelim. Hiç kimse bir anda, bir günde gelişemez. Bir günde ideal dünyasını yaratıp ideal kişi olamaz. Her gün küçük çabalarla, üst üste konan küçük tuğlalarla o yapı inşa edilebilir. Çocuk da bunu bilmeli. Son dönemlerde toplumumuzda ne yazık ki bunu görüyoruz: İnsanlar her şeyin çok çabuk olmasını istiyor. Çaba göstermeden, okumadan, gerekli eğitimi almadan, gerekli enerjiyi harcamadan istedikleri her şeyi elde etmek istiyorlar. O zaman içi boş ve havada bir toplum yaratılmış olur.

Olgun olmak çok önemlidir. Çünkü önce kendinizle barışık olacaksınız. Başkalarıyla barışık olabilmek için önce kendinizi seveceksiniz. İnsan kendisiyle iletişim kurarak başkalarıyla da sağlıklı iletişimin yolunu açar. Kendinizi dürüstçe sorguladığınız takdirde başkalarıyla dürüstçe tartışabilirsiniz. Ama hataları sadece karşı tarafta bulursanız, kendinizi mükemmel görüp etrafınızdaki her şeyin olumsuz olduğunu düşünürseniz, çözümden çok uzaklaşırsınız. Ve hiçbir zaman gerçek mutluluğu bulamazsınız. Çözüm, “Ben nerede hata yaptım” diyebilmekle başlar. “Kendimi nasıl ifade ettim, ne gibi yanlışlar yaptım” diyebiliyorsak kişisel gelişim yolculuğunda çok önemli bir adım atmış oluruz. Dolayısıyla çocuk da böyle bir ebeveyne sahip olduğu için geleceği sağlam temeller üzerine kurulmuş, mutlu, sağlıklı bir birey olur.

Read More
turhan-guldas-kisisel-gelisim-kararsizliktan-kurtul
Genel
Mayıs 12, 2025by turhanguldas

Kararsızlıktan Kurtulun

Korkularımıza odaklandığımızda, ne istediğimizi ne yapmak istediğimizi bilmediğimizde, hangi yolu seçeceği­mizi bilemediğimizde kararsız oluruz. Kararsızlık kısacası özgüvensizliktir. Özgüvensiz insan adım atamaz, sorumlu­luk alamaz. Beyninin içinde devamlı soru işaretleriyle ge­zen bir insan hiçbir kararı sağlıklı bir şekilde veremez. Karar verdiği konularda da hep yanlışa düşer. Ne kendisi ne de başkaları için doğru kararları alabilir.

‘Bana fark etmez’ modu kararlarınızın daha net, daha hızlı, daha gerçekçi ve daha doğru olmasına yol açar. Bir in­san ne kadar huzurlu, ne kadar sakin, ne kadar kendinin farkındaysa o kadar hızlı ve doğru kararlar alır. Seçtiği yol­larda, doğru seçimler yapar.

Bir işe başlamak, bir yola girmek için uzun zaman dü­şünerek zaman kaybı yaşamaz. Kafası sakindir, berraktır. Düşünerek hemen o onda vereceği kararı netleştirir. Ve o yola girer. Ama tersi durumlarda, geçmişteki başarısızlık­larından kaynaklı ön yargı ve kaygılarla dolu olan bir be­yinle doğru kararlar vermek çok zordur. Burada en başta yapılması gereken dinginleşmektir. Sakin olmak, özgüvenli olmak, yani ‘bana fark etmez’ modunda olmaktır.

Sonuçta ruh hâliniz sakinse doğru kararları verirsiniz. Kafalar bulanıkken verilen kararlar hiçbir zaman doğru ka­rarlar olamaz. Kafanız karmakarışıkken, beyninizin içi sa­kin değildir. O yüzden beyni dinginleştirmek gerekir.

Yavaşlamak Çoğu Zaman İşi Hızlandırır

Bazı durumlarda çok çabuk karar vermeniz gerekebilir. Hızlı karar verememek büyük fırsatları kaçırmanıza da se­bep olabilir. Hızlı karar vermek derken alelacele, düşünme­den verilen kararlardan bahsetmiyorum. Hızlı olmak acele­ci olmak değildir. Bunu gözden kaçırmayın. Acele ederken yanlış yapabiliriz. Ama hızlı karar vermek farklıdır.

Sakin bir şekilde o güne kadar edindiğimiz hayat tecrü­beleriyle, olayları enine boyuna yorumlayarak irdeleyip sen­tezleyerek doğru kararlar verebiliriz. Buradaki püf noktası, kısık ateşte yemeği pişirir gibi düşünerek karar vermektir. Bütün verileri kafanızda toparlayın, bir süre onları zihniniz­de dolaştırın. Bırakın zihninizde serbestçe dolaşsınlar.

Örneğin, yurtdışından hemen cevap vermeniz gereken bir iş teklifi geldi. Mevcut işinizden çok daha fazla olanakla­ra sahip olabileceksiniz, terfi, yüksek maaş… gibi. Kendinizi tanıyorsanız, önceliklerinizi iyi belirlediyseniz ve kararları­nızın çevrenizdeki insanları nasıl etkileyeceğini de çok iyi analiz edebiliyorsanız uygun bir cevap verebilirsiniz. “Ben ailemden o kadar uzakta yaşayamam. Önceliğim ailem ol­duğu için yurtdışına gidemem” diyebilirsiniz. Ya da “Yurt­dışında yaşamak hep hayalimdi, ailemin de beni bu konuda destekleyeceğine eminim. Önceliğim iyi bir kariyer yap­mak. Bu teklifi kabul edebilirim” de diyebilirsiniz. İyi ya da kötü karar yoktur. Önemli olan sizin için en uygun ve doğru kararı seçebilmektir.

Read More
turhan-guldas-kisisel-gelisim-blog-mantra-kimlerde
GenelMantra
Mayıs 5, 2025by turhanguldas

Mantra Kimlerde İşe Yaramaz?

Mantra çalışmaları, zihinsel ve ruhsal dönüşüm süreçlerinde güçlü bir araç olabilir. Ancak bu yöntem, herkes için aynı etkiyi göstermeyebilir. Bunun temel nedeni, mantranın yalnızca doğru şekilde ve düzenli uygulandığında işlevsel hale gelmesidir. Aksi halde, kişi ne kadar isterse istesin, beklediği dönüşüm gerçekleşmeyebilir.

Mantra yazımında rastgelelik ya da kişisel yorumlar etkili sonuçların önüne geçebilir. Özellikle kelimelerde değişiklik yapmak, zihinsel komut zincirini bozarak mantranın özünü zayıflatır. Bu süreçte oluşturulan her cümle, bilinçaltına verilen bir talimattır ve talimatın eksiksiz, net ve tekrarlarla desteklenmiş olması gerekir. İstikrar sağlanamadığında, alınan sonuçlar da buna bağlı olarak zayıf kalır.

Düzenli Uygulama Şart

Mantra çalışmasında asıl etkileyici unsur, düzenli tekrarın oluşturduğu zihinsel derinliktir. Bu, tıpkı bir antibiyotik tedavisinin düzenli uygulanması gibidir. Ara verilerek yapılan uygulamalarda beden nasıl tepki vermiyorsa, zihinsel alanda da aynı durum gözlemlenir. Her gün belirli sayıda, okunaklı ve odaklı şekilde yazılmayan mantralar, ne yazık ki etkisiz kalabilir.

Bazı bireyler mantranın etkisini birkaç gün içinde görmek ister. Oysa zihin uzun yıllardır süregelen kalıplarla işlemektedir. Bu kalıpların dönüşmesi sabır ve istikrar ister. Özellikle zihinsel geçmişi ağır, uzun süreli olumsuz deneyimlerle örülmüş bireylerde, ilk haftalarda dirençler görülebilir. Eski duygular, rüyalar veya yüzeye çıkan anılar bu sürecin doğal bir parçasıdır. Devam edildiğinde, zihin uyumlanmaya başlar.

Beklentisiz Teslimiyet En Güçlü Yaklaşımdır

Bir diğer önemli unsur da niyettir. Mantrayı yazarken aşırı beklentiyle yüklenmek, zihni bloke edebilir. Süreç, sessiz bir teslimiyetle yürütüldüğünde daha akışkan hale gelir. Mantranın etkisini görmeye başlamak için zamana ihtiyaç vardır ve bu zaman kişiden kişiye değişebilir. Bir yıl boyunca düzenli yazım yapan ve son bir ayda büyük değişimler yaşayan örnekler bu durumu net şekilde gösterir.

Mantra uygulaması için zihinsel berraklık, duygusal olgunluk ve içsel bir dürüstlük gerekir. Kalbinde yoğun öfke, kin ya da karamsarlık taşıyan bireylerde, bu teknik sınırlı etki gösterebilir. Bu yüzden mantra, iyi niyetle, sabırla ve gerçek bir dönüşüm arzusuyla uygulanmalıdır.

Zihin, beş yaşındaki bir çocuk gibi, neyin doğru olduğunu öğrenene kadar tekrarlarla eğitilir. Bu süreçte kullanılacak kelimeler, yazım şekli, defter düzeni, hatta yazının görsel yapısı dahi önemlidir. Mantrayı bir görev gibi değil, bir ruhsal alışkanlık olarak görmek gerekir. Sonuçlar birdenbire değil, sabırla inşa edilen bir iç dönüşümle kendini gösterir.

Read More
turhan-guldas-kisisel-gelisim-blog-basari-icin-siradisi-dusun
Genel
Nisan 28, 2025by turhanguldas

Başarı İçin Sıra Dışı Düşünün!

Herkesin yaptığını yapmak, standardı yakalamayı sağlar, fark yaratmayı değil. Farklı düşünmek, farklı açılardan bakmak için kimsenin düşünmediği gibi düşünmeliyiz. Dünyanın en zengin insanlarından birisi olan Bill Gates, herkesten farklı düşünerek, bilgisayarların daha verimli ve hızlı çalışması için Windows 95 işletim sisteminin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bill Gates yapmak istediği şeyi hayal etti, planladı ve bunun için bir strateji geliştirdi ve fark yaratan önemli bir insan olmayı başardı. Eğer siz de herkesin görmediğini görüp kimsenin gitmediği yoldan giderseniz, o zaman fark yaratırsınız, herkesten daha yukarı çıkarsınız.

DOĞRU KARARLAR İYİ HİSSETTİRİR

Olumlu düşünce, başarının motivasyonudur, kişinin hareket etmesini sağlar. Olumsuz düşünceler insanın enerjisini boşa harcar. Başarı için kendimizi motive etmeliyiz. İstediğim arabaya sahip olabilirim, hak ettiğim saygınlığı kazanabilirim, sevdiğim bir işte çalışabilirim gibi olumlu ifadelerle kendimizi yüreklendirmek başarı için önemlidir. Günün her anında doğru olanı yapmayı seçmek, doğru kararlar almak başarmayı hedeflediğimiz konularda olumlu düşünmek kendimize olan inancımızın artmasını sağlar.

Planlı olmak, hedefleri aksatmamak, düzgün karar vermenin sonucunda ortaya çıkar. Doğru karar vermek, insana her zaman kendini iyi hissettirir. İdeal kilomuza ulaşmak için hareket etmek gerektiğini biliriz. Bunun için asansörden vazgeçmek bir adımdır ya da televizyon karşısında spor yapmak… Hedefimizle doğru orantıda davranışlar bir araya geldiğinde başarıyı getirir. Başarının her adımında o anki adıma odaklanmak yüksek verimlilik sağlar. Yani kendimizin, etrafımızın ve evrenin farkında olup şimdide yaşayacağız. Eğer yemek yerken farklı şeyler düşünürsek ne kadar yediğimizin farkına varamayız ve doyma hissimize odaklanamayız. Normalden fazla besin tüketerek ideal kilomuza ulaşmak konusunda başarısız bir adım atmış oluruz. Bu, gün içerisinde alınmış yanlış bir karar, atılmış yanlış bir adım olur.

HİÇBİR ZAMAN YIKILMAYIN

Birkaç günde başarı elde edeceğini düşünen insanlar hayal kırıklığı ve başarısızlık elde ederler. Çünkü acele etmek başarının en büyük düşmanıdır. Adımlarımızı ufak ufak atsak da varacağımız nokta, yani hedeflimiz yüksekte olmalıdır. İnsanın hedefleri, motive edici olmalıdır. Kişi, bu motivasyonla her sabah yüksek bir enerji ile güne başlamalı ve günün her anında başarıya odaklı hareket etmelidir. Elmas her ne kadar doğada nadir bulunan değerli bir taş olsa da, işlemden geçip üzerinde çalışıldıktan sonra parlamaya başlar ve bizim gördüğümüz elmas haline gelir. Demek ki bir insanın da başarılı olabilmesi için, içinde bir cevherin olması yeterli değildir, kendi üzerinde çalışması, kendisini parlatması gerekir…

Kişi, başarı yolunda karşısına çıkan ve aşılması elzem engeller karşısında yıkılmamalıdır. Her engel bir derstir ve dersler başarının olmazsa olmazıdır. Hayat, evren ve Tanrı’nın gönderdiği engeller insanın kendisini geliştirmesi için verilen derslerdir. Bu dersleri öğrenip iyi bir şekilde çıkarımlar yapmak, olumlu açıdan değerlendirmek insanın başarı yolunda daha güçlü bir şekilde devam etmesini sağlar.

Unutmayın, hiçbir başarı tek başına elde edilemez. Fikirler, hayaller tek bir insana ait olsa bile insanın, başka insanlara da ihtiyacı vardır. İnsanlar birbirlerini yukarı kaldırmazlarsa yükselemezler.

Read More
turhan-guldas-kisisel-gelisim-blog-mutluluk-endeksi
Genel
Nisan 21, 2025by turhanguldas

Mutluluk Endeksi ve Biz

Günümüzde, küresel mutluluk endekslerinde Türkiye’nin nispeten alt sıralarda yer alması, toplumumuzdaki mutsuzluğun boyutlarını gösteriyor. Bu durumun ardında yatan nedenler karmaşık ve çok boyutlu.

Mutsuzluk, modern toplumların karşılaştığı önemli sorunlardan biri. Ancak, bireysel ve toplumsal düzeyde atılacak adımlarla bu sorunla başa çıkmak mümkün. Zihinsel ve ruhsal sağlığa yatırım yapmak, olumlu düşünce alışkanlıkları geliştirmek, sosyal ilişkileri güçlendirmek ve düşünce gücümüzü doğru kullanmak, daha mutlu ve tatmin edici bir yaşam sürmemize yardımcı olacaktır.

Mutsuzluğun Kaynakları

Maddi Kaygılar ve Ekonomik Belirsizlik: Ekonomik zorluklar, artan enflasyon ve alım gücündeki düşüş, bireylerin gelecek kaygılarını artırıyor ve mutsuzluğa zemin hazırlıyor. Ancak, mutluluğun sadece maddi refahla ölçülemeyeceği unutulmamalı. Maddi imkanları iyi olan bireylerin de mutsuzluk ve psikolojik sorunlar yaşadığı sıklıkla görülüyor.

Toplumsal Yapı ve Kültürel Faktörler: İskandinav ülkeleri gibi toplumlarda, bireylerin refahı ve mutluluğu ön planda tutulurken, Türkiye gibi toplumlarda farklı kültürel ve toplumsal dinamikler etkili oluyor. Rekabetçi yaşam tarzı, toplumsal baskılar ve gelecek kaygıları, mutsuzluğun yaygınlaşmasında rol oynuyor.

Pandemi ve Yalnızlaşma: COVID-19 pandemisi, sosyal izolasyonu artırarak bireylerin yalnızlaşmasına ve psikolojik olarak etkilenmesine neden oldu. Özellikle çocuklar ve gençler, bu süreçten olumsuz etkilendi ve sosyal becerilerinde gerileme yaşandı.

Olumsuz Medya ve Bilgi Kirliliği: Medyanın olumsuz haberlere odaklanması ve sosyal medyadaki bilgi kirliliği, bireylerin kaygı düzeyini artırıyor ve mutsuzluğa katkıda bulunuyor.

Çözüm Önerileri

Zihinsel ve Ruhsal Sağlığa Yatırım: Bireylerin zihinsel ve ruhsal sağlıklarına özen göstermeleri, stres yönetimi tekniklerini öğrenmeleri ve gerektiğinde profesyonel destek almaları önemli.

Olumlu Düşünce ve Farkındalık: Olumlu düşünce alışkanlıkları geliştirmek, farkındalık pratiği yapmak ve anda kalmaya odaklanmak, mutsuzlukla başa çıkmada etkili yöntemler.

Sosyal İlişkilerin Güçlendirilmesi: Aile, arkadaş ve sosyal çevre ile sağlıklı ilişkiler kurmak, yalnızlık duygusunu azaltıyor ve mutluluğa katkıda bulunuyor.

“Mantra” Tekniği: “Bugün daha mükemmel bizi yaratıyoruz” mantrası gibi olumlamalar, bilinçaltını olumlu yönde etkileyerek farkındalığı artırıyor ve bireylerin kendileriyle daha iyi bir iletişim kurmalarını sağlıyor. Bu teknik, bireyin hem kendi iç dünyasıyla hem de çevresiyle olan ilişkilerini olumlu yönde etkiliyor.

Geçmişle Barışmak ve Affetmek: Geçmişte yaşanan olumsuz olaylara takılıp kalmak yerine, onlardan ders çıkarmak ve affetmek, bireylerin ruhsal sağlığı için önemli. Geçmişin yüklerinden kurtulmak, bugüne odaklanmayı ve daha mutlu bir gelecek inşa etmeyi kolaylaştırıyor.

Düşünce Gücünü Fark Etmek ve Kullanmak: İnsanların düşünce gücünün farkına varması ve bu gücü olumlu yönde kullanması, hedeflerine ulaşmalarını ve daha tatmin edici bir yaşam sürmelerini sağlıyor.

Read More
turhan-guldas-kisisel-gelisim-blog-herkes-zengin-olabilir
Genel
Nisan 14, 2025by turhanguldas

Herkes Zengin Olabilir

Herkesin merak ettiği bir soru var: Zengin olmanın yolları var mı? Sihirli bir formül var mı? Yok tabii ama yöntemleri var. Herkes zengin olabilir ama doğru stratejiyle.

Zenginliğin özüne inersek, aile faktörünün ne kadar önemli olduğunu görürüz. Ailenin çocuk yetiştirirken kullandığı dil, verdiği bakış açısı, çocuğun kafasında parayla ilgili yarattığı düşünceler, parayı sevmekle sevmemek arasındaki fark, içinde büyüdüğü çevre… Bunlar çok etkili. Mesela zengin bir ailenin çocuğunun zengin olması daha olası. Başarısız olmaz demiyorum, onların da başarısız olanları var, ama genelde öyle. Fakir bir ailenin çocuğunun zengin olma ihtimali ise daha düşük. Yani oranlar tersine işliyor. Burada kader falan yok, sadece ailenin çocuğa aktardığı şeyler, örnek olma durumu önemli.

HİÇBİR ŞEY GÖKTEN ZEMBİLLE İNMEZ

Anne babanın davranışları, yaşam tarzı çocuğa örnek oluyor ve çocuk da o şekilde ilerliyor, onu doğru sanıyor. Babanın “Para kazanmak çok zor” demesi, çocuğun da öyle düşünmesine yol açıyor. Annenin “Para adamı bozar” demesi de aynı şekilde. Bu düşünceler çocuğun bilinçaltına yerleşiyor ve parayla ilgili olumsuz bir algı oluşuyor. Ama tam tersini söyleyen aileler de var ve onlar çocuklarını farklı şekilde motive ediyor.

Burada önemli nokta şu: Çocuklara para ve başarı konusunda söylenecek en iyi şey, hiçbir şeyin gökten zembille inmediği. Çalışmadan, çabalamadan hiçbir şey olmaz. İstemek yetmez, çaba göstermek lazım. Başarıyı ve zenginliği etkileyen faktörlerden biri de kişinin kendine koyduğu sınırlar. Bir kitapta okumuştum, adam zamanında “Bir milyon kazandım” diye bir mantra kullanıyormuş. O zamanlar bir milyon büyük paraymış tabii. Şimdi o para değil. Yani demem o ki, kendine sınır koymamak lazım. Belki daha fazlasını kazanacaksın.

Ama şunu da bilmek lazım: Zenginlik bir günde olacak bir şey değil. Her gün üzerine bir tuğla koyarak bir bina inşa ettiğini düşünün. Bu uzun bir süreç, bir maraton. 100 metre koşar gibi 10 saniyede zengin olmak diye bir şey yok. Bu maratonda düşmek de var, kalkmak da, sakatlanmak da, yağmur da, susuzluk da, açlık da. Yani her şeyle karşılaşabilirsiniz. Başarısızlık da bu işin doğasında var. Tecrübeli insanlar, çok başarısızlık yaşamış ve bunlardan ders çıkarmış kişilerdir.

ÖNCELİKLE DÜRÜST OLUN

Zengin olmak istiyorsanız öncelikle dürüst olun. Dürüst olmazsanız uzun vadede kaybedersiniz. İnsanlar bunu er ya da geç anlar. Belki hemen fark etmezler ama uzun süre saklayamazsınız. Mesela bir restoranınız varsa ve müşterilerinize kötü, bayat veya ucuz ürünler satıyorsanız, belki ilk başta para kazanırsınız ama sonunda işlerinizin kötüye gider ve batarsınız. Dürüstlük uzun vadede kazandırır. Hata yapsanız bile dürüst olursanız insanlar size güvenir. Mazeret üretmek yerine dürüstçe olanı söyleyin. İnsanların yerine kendinizi koyun, empati yapın. Bu ticarette çok önemli.

Ve tabii ki en önemlisi çok çalışmak. Mesela Ronaldo, Messi kadar yetenekli olmayabilir ama çok çalışarak o seviyeye geldi. Messi yetenekli ama o da sürekli çalışıyor. Yani rekabet etmek istiyorsanız, rakiplerinizden daha çok çalışmanız, daha iyi olmanız, kendinizi geliştirmeniz, güncel kalmanız, dürüst olmanız ve empati kurmanız gerekiyor. Egoist olmamanız da önemli. Bütün bunları bir araya getirdiğinizde, doğru proje, doğru seçim ve doğru yöntemlerle zengin olmak mümkün.

Read More
turhan-guldas-mantra-yazmayi-ogren-blog
Genel
Nisan 7, 2025by turhanguldas

Hemen Mantra Yazmayı Öğrenin!

Mantra yazmak, bilinçaltındaki eski ve yerleşik programları silip yerine yenilerini yerleştirmek için kullanılan hızlı ve etkili bir yöntemdir. Bu yöntemi uygulamak, özellikle zihin yapısındaki değişimleri hızla gerçekleştirmek isteyenler için büyük fayda sağlar. Beynimiz her gün 70 bin fikirle karşı karşıya gelir ve bu fikirlerin çoğu bizim kontrolümüz dışında gelişir. Ancak, bir fikri sürekli ve ısrarla düşündüğümüzde, beynimiz bunu ciddiye alır ve bu yeni düşünceyi, programı benimsemeye başlar.

Odaklanın

Mantra yazarken en önemli nokta, hedefinize dair güçlü bir odaklanma sağlamaktır. Günde en az 100 kez, maksimum 200 kez yazmak yeterli olacaktır. Beyin, bu kadar tekrarla yeni bir programı kabul eder ve eski alışkanlıkları geride bırakır. Bununla birlikte, mantra yazmanın amacı sadece hedefe ulaşmak değil, aynı zamanda bilinçaltımızı programlamaktır.

Bunun için bir defter ya da kağıt kullanmanız yeterlidir. Hangi defteri seçtiğinizin önemi yok; çizgili defter, kareli defter ya da düz bir kağıt, hepsi kullanılabilir. Kendi tarzınıza en uygun olanı seçin ve yazmaya başlayın. Yazma işlemine başladığınızda, her gün düzenli olarak bu pratiği yapmanız çok önemlidir. Çünkü bilinçaltımız her gün yenilenmeye ihtiyaç duyar. Bu yüzden, “bugün” kelimesi mantra yazarken çok kritik bir kelimedir. Beyin, her yeni günle birlikte taze bir başlangıç yapar, dolayısıyla her gün yazmak, yenilikleri sürekli hale getirir.

Mantra yazma işlemini gün içinde istediğiniz bir saatte gerçekleştirebilirsiniz. Bazı insanlar sabahları yazar, bazıları öğlen ya da akşam yazar. Hangisi size uygunsa, o zaman dilimini tercih edebilirsiniz. Özellikle sabahları ve öğle saatlerinde yazmak, günün geri kalanında zihni temizler ve olumlu bir enerjiyle devam etmenizi sağlar. Akşamları ise yatmadan önce 15-20 kez mantra yazmak, uyku sırasında bilinçaltınızın bu mesajları kabul etmesine yardımcı olabilir.

Ritüel Haline Getirin

Her insanın kendi organizması ve ritmi farklıdır. Kimisi sabahları daha verimli olabilirken, kimisi akşamları daha yaratıcıdır. Bu nedenle, hangi saatte yazacağınızı, yaşadığınız deneyimlere göre kendiniz belirleyebilirsiniz. Önemli olan, günlük bir ritüel haline getirmenizdir. Düzenli olarak her gün yazmak, beyin ve bilinçaltı üzerinde güçlü bir etki yaratır.

Mantranızı yazarken dikkat etmeniz gereken bir diğer önemli nokta ise, yazıyı küçük harflerle mi yoksa büyük harflerle mi yazacağınız. Her iki şekilde de yazabilirsiniz, ancak küçük harflerle yazmak, beynin konsantrasyonunun artırılmasına yardımcı olur. Bu, beyninizin o düşünceye odaklanmasını sağlar ve yazıya daha fazla konsantre olmasını sağlar. Ayrıca, cümledeki anlamdan çok, yazı sürecinin kendisi beyninizin bu düşünceyi kabullenmesine yardımcı olur.

İlk Adımı Atın

Eğer yazma işlemi size zor geliyorsa veya zaman bulamıyorsanız, o zaman basitçe yazmaya başlamak en iyisidir. Hiç yazmamaktan çok daha faydalıdır. Her gün yazmaya başladığınızda, kendinizdeki değişimi fark edeceksiniz. Yazma işlemi, hayatınızı değiştirmek için atacağınız ilk adımdır ve zamanla bu değişimlerin etkisi artacaktır.

Mantra yazma pratiğini, yalnızca kişisel gelişim amacıyla değil, aynı zamanda her alanda faydalı hale getirebilirsiniz. İster iş hayatınızda, ister ilişkilerinizde, ister sağlığınızda, her alanda bu pratiği kullanarak olumlu sonuçlar elde edebilirsiniz. Beyninizi doğru şekilde programladığınızda, hayatınızdaki her şeyin daha iyiye gittiğini göreceksiniz.

Her gün mantra yazmayı ihmal etmeyin ve hayatınızı bu basit ama güçlü yöntemle dönüştürmeye başlayın!

Read More
turhan-guldas-puf-noktalar-blog
Genel
Mart 31, 2025by turhanguldas

Mucizevi Değişimlere Giden Yolda Püf Noktalar

Mantra yazmak, hem ruhsal hem de zihinsel dengeyi sağlamanın en önemli ve en güçlü yollarından biridir. Mantra yazma pratiğinden maksimum fayda sağlamanın yollarını öğrenmeyi ve bu süreçte dikkat edilmesi gereken püf noktalarını keşfetmeyi ister misiniz?

Yıllar içinde edindiğimiz deneyimler gösteriyor ki, doğru bir yaklaşımla mantra yazma pratiği hayatınızda büyük değişimlere yol açabilir. Peki, bu değişimlerin sırrı nedir? İşte mantra yazmanın püf noktaları:

Sorgulamadan Yazın

Mantra yazmanın etkili olması için kendinizi tamamen sürece bırakmanız gerekiyor. İlk etapta mantık aramak ya da sonuçları hemen görmeyi beklemek süreci baltalayabilir. Mantra yazan bir dostumuzun dediği gibi: “Sorgusuzca sadece yazın; mucizelere inanamayacaksınız!”

Bu durum, pratiğin en önemli sırrıdır. Mantranın size ne getireceğini önceden tahmin etmeye çalışmadan, sadece yazmaya devam edin.

Küçük ve İstikrarlı Adımlarla Başlayın

Mantra yazmak bir maraton gibidir, bir “kısa mesafe” değildir. Kendinizi yormadan ve zorlamadan yazmayı alışkanlık haline getirmeniz gerekiyor. Büyük hedeflerle başlamak yerine, küçük ve sürdürülebilir bir hedef belirlemek önemlidir.

Örneğin, 500 kez yazmaya çalışmak, özellikle yeni başlayanlar için göz korkutucu olabilir ve motivasyon kaybına yol açabilir. Bunun yerine, daha az sayıda ama düzenli olarak yazmak, hem motivasyonu artırır hem de uzun vadede daha etkili sonuçlar almanızı sağlar.

Anda Kalın ve Farkındalıkla Yazın

Mantra yazmak, aynı zamanda farkındalık kazanmak için harika bir araçtır. Anda olmak, geçmişin yüklerinden kurtulmak ve geleceğin belirsizliklerinden arınmak demektir. Bir başka katılımcımızın sözleri, bu noktayı çok güzel özetliyor:

“Hayatımda hızlı değişimler oldu. Geçmişi düşünmeye ya da geleceği planlamaya fırsatım yok. Sadece anı yaşıyorum.”

Farkındalık, şu anda olmaktır. Anda kalmaya başladığınızda, hem yazdığınız mantraların hem de hayatınızın etkilerini daha net görebilirsiniz.

Mantra yazmak, düzenli ve doğru bir şekilde yapıldığında hayatınızda mucizevi değişimlere yol açabilir. Bunun için süreci sorgulamadan kabul etmeli, istikrarlı bir şekilde yazmalı ve farkındalığınızı artırmalısınız.

Unutmayın, bu bir yolculuk. Kendinize güvenin ve mantralarınızla hayatınızın dönüşümüne tanıklık edin.

Read More
turhan-guldas-fiziksel-enerjinizi-yukseltin-blog
Genel
Mart 24, 2025by turhanguldas

Fiziksel Enerjinizi Yükseltin

Bir atasözümüz vardır: “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” Sağlıklı bir zihne ve sağlıklı bir beyne sahip olmak istiyorsak her şeyden önce vücudumuzun da sağlıklı olması gerek. Bunun için de yapmamız gereken şey sağlıklı beslenmek, vücuda zararlı yiyecek ve içeceklerden uzak durmak ve hareket etmektir. Çünkü insan, koşmak, atlamak, zıplamak için programlanmıştır. Ama bugün yaşadığımız dünyaya baktığımız zaman, teknoloji sayesinde her yere araba ile gidiyoruz. Teknolojinin verdiği rahatlık sayesinde az enerji tüketiyoruz.

Yüksek kalorili beslenmenin sonucunda yakamadığımız kaloriler, obezite hastalığını en yaygın sağlık problemlerinden biri olarak karşımıza çıkarıyor. Bunu aşmak için yapmamız gereken şey hareket, yani spordur. Tabii ki profesyonel sporcular gibi her gün 10-20 kilometre koşmanıza gerek yok. Sadece kalbinizi çalıştıracak hızlı ve tempolu bir yürüyüş yeterli olur. Ama bunu düzenli ve programlı şekilde yapmak gerekir. Bazen yürümek bile yeterli olabilir. Yeter ki hareket edin.

Spor Olmazsa Olmazdır

Gün içinde yediğimiz her şey kanımıza karışır. Hücrelerimiz kana karışmış bu besinlerle beslenir. Hücrelerin yeterli beslenmesi bizi ayakta tutar, zinde olmamızı sağlar. Zinde kalabilmemiz için de spor olmazsa olmazdır. Çok yüksek hedefler koymadan, bize en uygun spor türünü; koşmak, yürümek, tenis, yüzmek v.b. seçmeliyiz.

Kimi zaman insanlar bir iki egzersizden sonra yorulmaya başladıklarında beyinleri devreye girer ve olumsuz mesajlar gönderir. Ve mazeretler ardı ardına sıralanır: “Bugün geç uyandım, bugün çok işim var, bugün yorgunum, yarın yaparım!” Halbuki öncelikle spor yapma alışkanlığı kazanacağım diye başlansa bu yorgunluklar, bu mazeretler ortaya çıkmaz. Büyük hedefler belirlemeden, “Önce spor alışkanlığı kazanacağım, düzenli spora gideceğim, kendimi yormayacağım” demek başladığınız sporun devam edebilmesi için en ideal yöntemdir. Böylece spordan soğumamış, bilinçaltımızda bariyerler oluşturmamış oluruz.

Sabır, Sabır, Sabır!

Sporda her gün biraz ilerleme kaydedilir. Yaptığımız spor dalına uygun beslenip, her gün bir önceki gün yaptığımızdan daha fazla ağırlık, tekrar gibi fiziksel arttırımlar yapıp vücudumuzu geliştirebiliriz.

Olumlu düşünce devamlı olmazsa, alışkanlığa dönüşmezse hiçbir yarar sağlamaz. Sporda da durum aynen böyledir. Eğer gerçekten daha iyi, daha güzel, daha mutlu bir hayat düşünüyorsak spora, programlı bir şekilde zaman ayırmalıyız. Beden yapımıza ve gücümüze uygun olmayan ağır fiziksel antrenmanlar yapmadan, bize uygun egzersizlere yönelmeliyiz. Spor yapmayı, hareket etmeyi yaşam şekli haline getirmeliyiz. Spor yapmak beynin mutluluk hormonu olarak bilinen endorfin hormonunun salgılanmasını sağlar. Bu sayede hem sağlıklı hem de mutlu oluruz.

Sağlıklı fiziksel enerji elde etmenin en önemli unsurlarından birisi de kaliteli ve verimli uykudur. Bedenimiz gün içerisinde harcadığı enerjiyi yeniden elde etmek için uykuya ihtiyaç duyar. Uyku esnasında vücut için tamir ve şarj sistemleri devreye girer ve bizi yeni güne hazırlar. Uyku kalitesinde yatak, yastık seçimi, ortamın havalandırılması, ışıklandırılması gibi durumlar etkilidir. Uyku süremiz 6-7 saatten az olmamalıdır.

Read More
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
Bu bağlantılardan Dr. Turhan Gülaş hakkında daha fazlasını keşfedin ve bizimle iletişime geçin. Düzenli güncellemeler için hesaplarımızı takip etmeyi unutmayın.

Hızlı Erişim

Dr. Turhan Güldaş Hakkında
Kişisel Gelişim
TV Media
Basında

Bizi Takip Edin

Instagram
Facebook
YouTube

Copyright © 2025 Dr. Turhan GÜLDAŞ. All Rights Reserved

Yaşam Sihirbazı

back to top
@dr.turhanguldas
15.10.2025 günün mantrası. #mantra #kişiselge 15.10.2025 günün mantrası.

#mantra #kişiselgelişim #pozitifdüşünce 
#bugündahamükemmelbiziyaratıyoruz
Kendi sesini duyamayan, başkalarının gürültü Kendi sesini duyamayan, başkalarının gürültüsünde kaybolur.
Stresi azaltan 3 basit yöntem! #stresyönetimi # Stresi azaltan 3 basit yöntem!

#stresyönetimi #mantra #meditasyon
Kısa bir duraklama, büyük farkındalık yaratı Kısa bir duraklama, büyük farkındalık yaratır. Yavaşlamak bazen ilerlemenin en akıllıca yoludur!
Dipteysen, orası çıkışın başladığı yerdi Dipteysen, orası çıkışın başladığı yerdir. Kaybolduğunu sandığın yerde aslında kendini buluyorsun!
Ertelemek, konforun tatlı yalanı. Şimdi başla, Ertelemek, konforun tatlı yalanı. Şimdi başla, yarın teşekkür edersin.
Ekim ayında sana en çok eşlik edecek şey hangi Ekim ayında sana en çok eşlik edecek şey hangisi? Durdur ve yoruma yaz😍
Hayatta en zor anlarımız, aslında bizi en çok Hayatta en zor anlarımız, aslında bizi en çok güçlendirenler oluyor. Senin en büyük hayat dersin neydi? 👇
✨ Kendine iyi bakmak → Kendini iyi hissetmek → Güzel enerjileri hayatına çekmek.
Unutma, kontrol sende! 😊
Tüm güzellikler kendini olduğun gibi kabul etti Tüm güzellikler kendini olduğun gibi kabul ettiğinde başlar!

#loveyourself
Para cebinden sessizce süzülüyorsa, farkındalık şart! 🕵️‍♀️ Nereden kaçtığını bilirsen, yönetebilirsin!

#maddidisiplin #parayönetimi
✨ Bugün, geriye kalan hayatının ilk günü. G ✨ Bugün, geriye kalan hayatının ilk günü.
Geçmişin yükünü geride bırak, yepyeni bir sayfanın ilk satırını yazmaya başla. ✍️
Çünkü hâlâ buradasın. Ve bu, yeniden başlamak için en büyük şans. 💫✨
Instagram'da takip et